Türk Hukukunda Yabancıların Miras Yolu İle Taşınmaz Edinimi ve Veraset İlamı
1- Uygulanacak Hukuk Bir Türkiye vatandaşının vefat etmesi halinde terekenin yasal mirasçılar arasında paylaştırılabilmesi ve payların intikali için mahkemeden veya noterden alınmış veraset ilamının varlığı zorunludur. Ancak Türkiye’de taşınmaz malvarlığı bulunan yabancı uyruklu bir kimsenin vefat etmesi halinde, yabancıların kendi ülke makamlarından alacakları yasal mirasçılık belgesi geçerli olmayıp Türkiye’deki mahkemelerden veraset ilamı alınması gerekmektedir. Burada […]

1- Uygulanacak Hukuk
Bir Türkiye vatandaşının vefat etmesi halinde terekenin yasal mirasçılar arasında paylaştırılabilmesi ve payların intikali için mahkemeden veya noterden alınmış veraset ilamının varlığı zorunludur. Ancak Türkiye’de taşınmaz malvarlığı bulunan yabancı uyruklu bir kimsenin vefat etmesi halinde, yabancıların kendi ülke makamlarından alacakları yasal mirasçılık belgesi geçerli olmayıp Türkiye’deki mahkemelerden veraset ilamı alınması gerekmektedir. Burada bir yabancılık unsuru söz konusu olduğu için MÖHUK maddeleri esas alınarak hukuki yollar takip edilmelidir. Özellikle taşınmaz edinimi konusunda Türk hukukunun uygulanacağı ilgili kanun maddelerinde belirtilmektedir:
5718 sayılı MÖHUK m. 9: “(1) Hak ve fiil ehliyeti ilgilinin millî hukukuna tâbidir. (2) Millî hukukuna göre ehliyetsiz olan bir kişi, işlemin yapıldığı ülke hukukuna göre ehil ise yaptığı hukukî işlemle bağlıdır. Aile ve miras hukuku ile başka bir ülkedeki taşınmazlar üzerindeki aynî haklara ilişkin işlemler bu hükmün dışındadır.”
5718 sayılı MÖHUK m. 20: “(1) Miras ölenin milli hukukuna tabidir. Türkiye’de bulunan taşınmazlar hakkında Türk hukuku uygulanır. (2) Mirasın açılması sebeplerine, iktisabına ve taksimine ilişkin hükümler terekenin bulunduğu ülke hukukuna tabidir. (3) Türkiye’de bulunan mirasçısız tereke Devlete kalır.”
5718 sayılı MÖHUK m. 21: “(1) Taşınırlar ve taşınmazlar üzerindeki mülkiyet hakkı ve diğer aynî haklar, işlem anında malların bulunduğu ülke hukukuna tâbidir. (…) (4) Taşınmazlar üzerindeki aynî haklara ilişkin hukukî işlemlere şekil yönünden bu malların bulundukları ülke hukuku uygulanır.”
5718 sayılı MÖHUK m. 43: “Mirasa ilişkin davalar ölenin Türkiye’deki son yerleşim yeri mahkemesinde, son yerleşim yerinin Türkiye’de olmaması hâlinde terekeye dâhil malların bulunduğu yer mahkemesinde görülür.”
2- Yetkili Mahkeme
Yetkili mahkeme ise taşınmazların bulunduğu yer mahkemesidir. İlgili kanun maddelerini sıralamak gerekirse:
6100 sayılı HMK m. 9: “Türkiye’de yerleşim yeri bulunmayanlar hakkında genel yetkili mahkeme, davalının Türkiye’deki mutad meskeninin bulunduğu yer mahkemesidir. Ancak, diğer özel yetki hâlleri saklı kalmak üzere, malvarlığı haklarına ilişkin dava, uyuşmazlık konusu malvarlığı unsurunun bulunduğu yerde de açılabilir.”
6100 sayılı HMK m. 11: “(1) Aşağıdaki davalarda, ölen kimsenin son yerleşim yeri mahkemesi kesin yetkilidir: a) Terekenin paylaşılmasına, yapılan paylaşma sözleşmesinin geçersizliğine, ölüme bağlı tasarrufların iptali ve tenkisine, miras sebebiyle istihkaka ilişkin davalar ile mirasçılar arasında terekenin yönetiminden kaynaklanan davalar. b) Terekenin kesin paylaşımına kadar mirasçılara karşı açılacak tüm davalar.”
6100 sayılı HMK m. 12: “(1) Taşınmaz üzerindeki ayni hakka ilişkin veya ayni hak sahipliğinde değişikliğe yol açabilecek davalar ile taşınmazın zilyetliğine yahut alıkoyma hakkına ilişkin davalarda, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir. (…) (3) Bu davalar, birden fazla taşınmaza ilişkinse, taşınmazlardan birinin bulunduğu yerde, diğerleri hakkında da açılabilir.”
4721 sayılı TMK m. 20: “(2) Önceki yerleşim yeri belli olmayan veya yabancı ülkedeki yerleşim yerini bıraktığı halde Türkiye’de henüz bir yerleşim yeri edinmemiş olan kimsenin halen oturduğu yer, yerleşim yeri sayılır.”
4721 sayılı TMK m. 576: “(1) Miras, mal varlığının tamamı için miras bırakanın yerleşim yerinde açılır.”
3- Tanıma – Tenfiz İhtimali Hakkında
Türk Mahkemelerinin münhasıran yetkili olduğu hususlarda verilen yabancı mahkeme kararlarının tenfizi mümkün olmamaktadır. Bu kapsamda gayrimenkulün aynına ilişkin kararlar Yargıtay tarafından münhasır yetkiye müdahale sayılmış ve tanıma ve tenfiz talebinin reddine karar verilmiştir.
Benzer şekilde, yabancı mahkemeden alınan veraset ilamının veya vasiyetnamenin Türk Mahkemelerinin münhasır yetkisi gereği tanınması olanağı bulunmamaktadır. Ayrıca, sadece kesinleşmiş mahkeme kararlarının tanıma ve tenfizi istenebildiğinden, veraset ilamı da kesinleşmiş mahkeme kararı niteliği taşımayıp aksi ispat edilebilir olduğundan tanıma ve tenfizi yoluna gidilmesi mümkün olmamaktadır. Yalnızca böyle bir belge edinilebiliyorsa bu belge Türkiye’de yürütülen dava sürecinde delil olarak kullanılabilecektir.
4- Veraset İlamı İhtimali Hakkında
Türk Mahkemeleri nezdinde taşınmazların intikalini de kapsayacak şekilde bir mirasçılık belgesinin edinilmesi için başvuruda bulunulabilir. Bunun için; murisin mirasçıları olduğu iddia edilen eşi ve çocukları ile arasındaki kan bağını gösteren, vatandaşı oldukları yabancı ülke mahkemeleri veya nüfus müdürlüklerince usulüne uygun düzenlenmiş ilam ya da nüfus kayıt örneği belgesi edinildikten sonra mahkemeye başvuruda bulunulabilir.
İlgili gayrimenkuller için mirasçılık belgesinin verilmesinin talep edilir ve alınacak mirasçılık belgesinin ardından tapuda gerekli işlemlerinin tamamlanır. Bu şekilde Türkiye’de bulunan taşınmazların miras yoluyla intikali sağlanmış olur.
5- Sonuç
Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde; murise ait ilgili gayrimenkulün intikal edilebilmesi için Türk Mahkemelerinden veraset ilamı alınmalı ve bu veraset ilamı ile tapuda işlemler yapılmalıdır. Yabancı ülke makamlarından alınmış veraset ilamının Türkiye’de tenfizi; 1- gayrimenkulün Türkiye’de bulunması 2- münhasıran Türk mahkemelerinin yetki alanına girmesi 3- veraset ilamının mahiyeti gereği tenfize imkan vermemesi sebepleriyle mümkün olmamaktadır. Ancak böyle bir belge mevcutsa Türkiye’de yapılacak işlemlerde delil olarak kullanılabilecektir.
Yapılması gereken ölüm belgesi, nüfus kayıt örneği benzeri evraklar ile mahkemeden veraset ilamı talebinde bulunmaktadır. Evrakların tercüme işlemleri, karşılıklılık hususunun Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü aracılığıyla Dışişleri Bakanlığından sorulması, kararın kesinleştirilmesi gibi hususlar dikkate alınarak süre değişiklik gösterebilecektir.